Saturday, January 9, 2010

Utanç ve öfke

Her sabah kalktığımda elimi yüzümü yıkamak vesaire gibi temizlik rutinimi bitirdikten sonra önce emallerimi kontrol edip sonra da haberleri okuyorum. Son zamanlarda Türk medyasında çıkan şiddet, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve linç girişimi haberleri kanımı donduruyor. Ne zamandan beri bu utanç verci haberler hayatımızın bir parçası oldu? Küçüklüğümden beri televizyonda kazara da olsa gördüğüm gaddarlık, şiddet, haksızlık sahnelerini aklımdan çıkaramamak gibi bir sorunum olduğu için genelde savaş ve şiddet filmlerini izleyemem. Son zamanlarda ise haberleri okumakta zorlanır oldum. İşin beni şaşırtan bir diğer kısmı da şu ana kadar kimsenin ne televizyona çıkıp ya da gazetelere konuşup bu utanç verici davranışları sergileyenleri kınayıp, yaptıklarından utanç duymalarını sağlayacak her hangi bir karşı atakta bulunduklarını görmemiş olmam.

Ülkemin gitgide ırkçılaşan insanları benin öfkelendiriyor. Bu durum karşısında, özellikle toplumda etkisi yüksek olan kimselerin sessizliği beni çileden çıkarıyor. Bir millet, insanlığını, medeniyetini ne çabuk unutup barbarlaşabilir? Umuyorum bu olanlar unutlumayacak, insanlık dışı davranışların sahipleri yüzlerinin kızarıklğından insan yüzüne çıkamayacak, gelecek nesiller yaşananlardan ibret alıp yapılan kötülüklere güzelliklerle karşılık verecek. Çok ütopik bir dilek benimkisi, farkındayım. Yirmi Üç Nisan çocuk dileklerinden seçme gibi oldu, evet. Aslında yazacak çok sözüm var; ama hazır değilim henüz. Hala korkarak okuyorum haber başlıklarını. İçimdeki öfke büyüyor. Ben hazır olduğumda ise söyleyeceklerimin yankısı kimsenin okumadığı bu blogun sanal sayfalarında değil, benim gibi yaşananlara seyirci kalmak istemeyenlerin kulaklarında yankılanacak.

...

Sağlığım son iki güne göre oldukça iyi durumda. Evden dışarı çıkmıyorum önlem olarak. Hala biraz öksürüyorum. Önümüzdeki hafataya sağlıklı gireceğim. Yapmam gerekenleri sıralamıştım daha önce. Bir an önce başlayıp, hızlı bir şekilde okuma listemi bitirmem gerekiyor. Bu dönem için heyecanlıyım. Birazdan da çevirime başlayacağım. Ha gayret!

No comments:

Post a Comment