Tuesday, January 5, 2010

Artık ertelemeyeceğim

Çok uzun zamandan beri yazmak, içimden geçenleri paylaşmak istiyordum. Bir-iki başarısız girişimim oldu. En sonunda hep yazmayı bıraktım. Bugün, ertelemeyi bırakmadıkça bir yere varamayacağımı kafama vura vura başlıyorum yazmaya. Aklımda her hangi bir konu yok, ama yaşamla ilgili benim de söyleyecek bir-iki sözüm var. Birisi denk gelir de okumak isterse buyursun faydalansın. Blogun ismi garip gelebilir; ama aslında oldukça anlamlı (tabi müsait olmayan diğer başlıklar daha anlamlıydı; ama olsun, bu da güzel). Alnımız, beynimizin düşünmek ve plan yapmak gibi aktivitelerini gerçekleştiren yerlerinden bir kısmını kaplıyor. Yani aklıma ne gelirse demek istiyorum. Frontal lobuma ne gelirse!

Bugünlerde hasta olduğum için evdeyim. Evde olmadığım zamanlarda psikoloji doktorası yapıyorum. Üçüncü yılımdayım. Her doktora öğrencisi gibi zaman zaman yaptığım şeyin benim için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman ayaklarım bana meydan okuyup evde kalmak istiyor. Zaman zaman doktora yapmak için gereken yeteneğe sahip olmadığımı düşünüyorum. Doktoraya karşı değişen hislerim gibi çalışma alışlanlıklarım da değişiyor. Bu dalgalanımların ortasında beni mümkün olduğunca sabit tutmaya çalışan dünyalar tatlısı bir eşim var. Son iki gündür hasta olduğum için zamanının çoğunu bana hizmet etmeye adamış durumda. Evden çalışıyor olmasına borçluyum bu "yoğun" ilgiyi tabi.

Öksürük silsilesine yakalandığım için bugünki yazımı bitiriyorum. Bu bloga başlamanın yanı sıra araştırma yaptığım alanda önemli bir kaynak kitabı Türkçe'ye çevirmek istiyorum. Bakalım başladığım işi bitirebliecek miyim.


No comments:

Post a Comment