Monday, January 31, 2011

İşte Kar

Ocağa güle güle demeden birkaç fotoğraf koymak istedim buraya. Resimleri labaratuara yürürken çektim. Bu arada, yarın iki gün sürecek bir kar fırtınası geliyormuş. Sanırım bahçedeki kar bahçe çitiyle aynı yükseklikte olacak. Hepimize mutlu ve sıcak şubatlar.



Thursday, January 27, 2011

Karlar Düşer

Hava -1 derece. Güneş göz alıyor. Her yer karla kaplı. Sanırım bahar gelene kadar yerden kalkmayacak karlar. Yaklaşık bir aydır kar tepelerini aşarak yürüyoruz dışarıda. Lupin'i yürüyüşe çıkaramaz olduk. Bahçede görüyor işini garibim. Geçen günki -20 derecenin ardından dün gece de yine bir kar fırtınası vurdu bizi. Evlere hapsolduk. Müzik zevk vermez oldu şu soğuk evde; oysa ki ne kadar ayıp! Yüksek çıkan kolestrolümüzü düşürmek adına kırmızı ete ve tereyağına ara verdik. Kendimizi işe adadık.

Parmakalarım bilgisayarın tuşlarından ayrılmıyor şimdi. Davida'nın kitabı üzerinde çalışmadığım zamanlarda programlama yapıyorum.

contrast = 0.5.*[255 255 255];
locations = [45 135 225 315];
for i=1:length(locations)
     stimLoc = locations(i);
     Screen('FillOval',windowPointer, contrast,stimLoc);
end
 % Aslında bu koddaki stimLoc'u tam olarak tanımlamak için dört tane koordinat noktası gerekiyor; ama amaç size fikir vermek olduğundan önemsemiyorum.

İki gündür evdeyim. Yarın labaratuara gideceğim. Hava -20 derece olmadığı zamanlarda labaratuara yürüyerek gidip gelmeye karar verdim. Geçen gün köprülerden birinden geçerken çektim bu fotoğrafı.

Charles Nehri karlar altında

Üzerimdeki sıkıntının geçmesini bekliyorum sıkıntı dolu bir heyecanla. Akşmalarımızı 30 Rock renklendiriyor. En azından boğazım ağırmıyor artık. Akan burnaysa çare yok!

Wednesday, January 5, 2011

Ocak

Bir önceki yazımda söylemiştim bugünün bloğumun doğum günü olduğunu. Yazmayı unuttum, bugün babam N.Y'nin de doğum günü. Nice sağlıklı ve mutlu yaşlara babacığım.

Ocakla birlikte ben de artık kendime bir çeki düzen vermeliyim diye düşündüm ve tekrar spor yapmaya başladım. Pazar akşamı S.E.'yle koşmaya başladık. O gün 3.65 mil (5.9 km) koştuk. Ağustostan beri spor yapmadığım için iki gün bacaklarım ağırdı; ama beklediğimden çok hafifti ağrılarım. Bu sabah da 3.55 mil (5.7 km) koştuk. Spor salonunda verilen grup derslerinden birkaçına da gitmeyi planlıyorum. Bu derslerden birinin adı Kardiyo Kaosu. Bu ders, kalori yakmaya yönelik ve yaklaşık bir saat sürüyor. Haftada iki kere veriyorlar dersi. Bir diğer dersin adı Güçlü Karın Kasları. Bu ders on beş dakika sürüyor ve adından da anlaşıldığı gibi sadece karın kaslarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Katılmayı planladığım üçüncü dersin adı Vücut Şekillendirme. Bu da vücuttaki bütün kasları çalıştırmayı amaçlıyor. Son olarak da Mat Pilatesi'ne gitmeyi düşünüyorum. Biraz gerçekçi olup büyük ihtimalle bunlardan sadece ikisine devam edebileceğimi düşünüyorum. Zamanım olsa hiçbirini aksatmam heralde. Geçen yaz devamlı olarak spor salonundaki derslere gitmiştim. Çok da eğlenmiştim. Eğitmenimiz çok tatlı biriydi ve bizi çok zorluyordu. İki yüz elli merdiveni dört kere çıkarıp indiriyordu mesela bazı günlerde, arada dinlenmeden; ama onun sayesinde bacak kaslarım hayatımda hiç olmadıkları kadar güçlendiler. Bu işler zahmetsiz olmuyor. Gerçi onca zahmetin ardından (her seferinde) hissedilen o büyük tatmin duygusu var. İşte o duygu kolay kolay bir şeye değişilmiyor. Tembellik edip de spor yapmayan herkese tavsiye ederim.

Bloğum Bir Yaşında!

Geçen yıl bugün yazmaya başladım alnıma gelen her şeyi. Doğum günün kutlu olsun blog!

Saturday, January 1, 2011

Yeni Bir İlk

İki bin on bir yılının ilk gününden bahsettiğim sanılmasın. Bugün hayatımda ilk defa buz pateni yaptım. Beraber kaymaya gittiğimiz herkes nasıl kayılacağını biliyorlardı ve ilk defa paten yapan biri için çok iyi olduğumu söylediler; ama itiraf etmeliyim ki ben daha iyi kayacağımı düşünmüştüm. Buza ayağımı ilk attığımda hiç kayamayacağımı sandım; ama kenardan tutunarak başladım. S.E ve L.E bana nasıl hız alacağımı ve ayaklarımı ne yöne doğru çevirmem gerektiğini öğrettiler. Birkaç dakika sonra S.E.'nin elinden tutarak da olsa çok hızlı bir şekilde kaymaya başladım. Çok eğlenceliydi; ama daha çok çalışmam lazım. Buz pistinin ortalarına S.E.'nin elini tutmadan gidebilmem lazım. Burada evimize çok yakın bir buz pisti var. Orada kendimi geliştirmyi umuyorum. Bu arada hemen söylemezsem çatlarım. İlk defa kaydım buz üzerinde ve bir kere bile düşmedim. Sanırım orta okul ve lise zamanlarında gözümü kırpmadan seyrettiğim buz pateni şampiyonaları bana bir şeyler öğretmiş.

Çok uzun bir gün oldu bu benim için. Çok yorgunum; ama evimdeyim. Umarım bu yıl daha birçok hoş ilkler yaşarım, yaşarız.