Tabi bu gördükleriniz sadece dağınıklığın bir kısmı. Daha yatak odası ve ofis var karman çorman olan. Dolaplarımızı boşaltmamız, banyoyu toparlamamız ve tabak çanağımızı kırılmamaları için özenle paketleyip kutulara yerleştirmemiz gerekiyor.
Seattle'a tam dört yıl sonra veda etmek benim için hiç de kolay değil. Seattle'a geldiğimde adı Bainbridge olan, Seattle'dan yarım saat uzaklıktaki bir adada yaşıyordum. O zamanlar sürekli yağan yağmuru, otobüse yetişmek için koştura koştura çıktığım yokuşları, kötü kokulu otobüsleri hiç sevmemiştim. Labaratuarda beraber çalıştığım arkadaşıma nasıl hep Amerika'nın doğu yakasında yaşama hayalleri kurduğumu, özellile Boston'a gitmek istediğimi söyleyip duruyordum. Bir buçuk yıl o adada yaşadıktan sonra şu anda yaşadığım apartmana taşındım. Oturduğum mahalleye alışmam hiç de uzun zaman alamadı. Etrafımızdaki kafeleri, barları, restoranları keşfetmem, her yere yürüyerek gidebileceğim gerçeği, zamanla aşinalaştığım yüzler bana Seattle'ı sevdirdi. Havasının, suyunun kıymetini anlar oldum. Özellikle geçen yıl eşimi ziyaret için gittiğim Boston'da kışın ne kadar soğuk olabildiğini görünce Seattle'a daha da bir bağlandım. O yüzden şimdi elveda demek çok zor geliyor. Gözlerim doluyor. Her gün yürüdüğüm sokakların en önemsiz gibi gözüken ayrıntılarına bile uzun uzun bakıyorum her şeyi aklıma kazımak için. Eşyalara ve mekanlara bu derece bağlı olmak bilmem sağlıklı mı; ama elimde değil. Her veda hayatımın önemli bir bölümünü geride bıraktığım anlamına geliyor. Yeni bir mecaraya başlamakla aynı şey bu; ama tamamen güle güle demeden, arama o alışıp bağlandığım yerle en az yüz kilometre koymadan ileriye bakamıyorum işte. Gitmeden son bir defa yapmadığım şeylere hayıflanıp duruyorum. Örneğin Bainbridge'e bir kez daha gitmek isterdim. Pasifik'in insanın ensesini diken diken eden sularına ayaklarımı bir kez daha sokmak isterdim. Union ve Washington göllerinde bir kez daha yelkene gitmek isterdim. Şimdi bunların hiç birine zaman kalmadı. Tek avuntum gelecek yazı burada geçirecek olmamız.
Salı sabahı yola çıkmadan önce, daha önce resmini buraya koyduğum Cafe Niko'yu uzun bir süreliğine son kez içeceğiz. Sonra Idaho, Montana, South Dakota, Wisconsin, Illinois, Michigan, Ohio, Pennsylvania ve nihayet New York'tan geçerek Massachusetts'te varacağız. Eğer üşengelik etmezsem ve internet bağlantım olursa size yolumun geçtiği yerlerden yazıp sizinle fotoğraflarımı paylaşmak istiyorum.
Şimdi işimin başına geri dönmem gerekiyor. Bana şans dileyin!
Şimdi işimin başına geri dönmem gerekiyor. Bana şans dileyin!
No comments:
Post a Comment