İki haftadır damarlarımda kan yerine stres dolaşıyor. O mutlu mesut blog yazımı yazdıktan bir-iki saat sonra bilgisayarımın sürücüsü bozuldu. Sunumumu tekrar hazırlamam gerekti. Gül gibi çalışan bilgisayar programımı kaybettiğim için yenisini yazmam gerekti. Matlab ustası olmadığım için kara kara nasıl yazmıştım acaba diye düşünüyorum; hala bulamadım. Sonra bizim çeyrek dönemin sonuna geldiğimizden ögrencilerime sınav tekrarı hazırlamam gerekti. Bunun için daha önce okumadığım üniteleri okumam gerekti ki bu da üç-dört saatimi aldı. Sınav test usulü olmasına rağmen bir tane de kompozisyon sorusu vardı. Onu okuyup notlandırmam gerekti ki bu akşam bitirdim nihayet. Psychological Science'a yolladığım makalemi daha uzun bir formatta yazmamı istedikleri için yapılacak işler listesine bir de bu eklendi. Aynı zamanda nisanda gireceğim sınava bir ay kaldığı için başka işim olmadığı her anı okuyarak geçiriyorum. Yeni deneyimiz için de okuma yapmam gerekiyor. Kısacası kendimi muhtelif yüksek binalardan atsam diyorum.
Aşağıdaki fotoğrafları iki hafta önce çektim Vivace diye kahvesi meşhur bir cafede ders çalışırken. Fincandaki cafe niko.
No comments:
Post a Comment