Şu aralar çok meşgulüm; ama yazmıyor olmamın en büyük sebebi yorgunluk. İşin kötüsü bu perşembe St. Louis'e gidiyorum bir konferans için. Bir şey sunmuyorum; ama Cathleen'le (benim gayr-ı resmi danışmanım) konuşup üzerinde çalıştığımız deneyden bahsetmem gerekiyor. Bir de poster oturumları ve konuşmalar var zamanımın çoğunu alacak. Aslında bir doktora görünüp neden kendimi her zaman yorgun hissediyorum diye sormam lazım. St. Louis'den dönünce artık.
Bir-iki fotoğraf koymak istedim buraya. Birincisi bizim bahçenin köşesindeki ağacın fotoğrafı. Yaprakları sapsarı. Fotoğraf makinemi eşim babasına ödünç vermiş. Telefonumla çektim bunları. O yüzden fotoğrafların kalitesi pek yüksek değil.
Diğer iki fotoğrafta Lupin var. Tüyleri uzadı daha da tatlı oldu. Burada Lupin eşimin kucağında kefiyte.
Burada da Lupin koltukta keyifte.
Tuesday, November 16, 2010
Wednesday, November 10, 2010
Güle güle Dell
Dün akşam çok acı bir haber aldık. Eşimin babaannesini bir trafik kazasında kaybettik. Hala inişli çıkışlı bir ruh halimiz var. Dell, babaannemiz olması dışında ikimiz için de ilham kaynağıydı. Bağımsız, güçlü, zeki, esprili ve hayat dolu biriydi Dell. Ailesi o küçükken Texas'tan Minnesota'ya taşınmış. Çocukluğunu ve yetişkin hayatının büyük bir kısmını burada geçirmiş. Başından üç evlilik geçmiş. Başından geçmiş diyorum; çünkü evlendiği adamlar mutlu etmemiş onu; ama bir tanesi ona dört tane birbirinden güzel çocuk vermiş. Bu dört güzel çocuktan ikisi hayatlarını sonlandırmayı seçmiş. Dell, her ne kadar yıkılsa da yoluna devam etmiş. Çocuklarının babasıyla hayat çekilmez olunca kendini kütüphanecilik yüksek lisansına yazdırıp çoluk çocuk sahibi olmasına rağmen bitirmiş programı iki yılda başarıyla. İş bulup ayrılmış kocasından ve çocuklarını tek başına büyütmüş Minnesota soğuğunda. Okullarda kütüphanecilik yapmış. Okumayı çok seven biri olduğu için her gün işe gitmekten büyük zevk almış. Nihayet zamanı gelip emekli olunca, Minnesota'nın karına kışına daha fazla katlanmak istemediğine karar vermiş. Arkadaşlarının, "Sen deli misin, ne işin var çölün ortasında!" demelerine kulak asmayıp Tucson, Arizona'ya yerleşmiş.
Ben Dell'le yaklaşık dört yıl önce tanıştım. Hayata bağlılığı ve enerjisi bana ilham verdi hep. Onun anlattığı aile öykülerini dinlemek beni hiç sıkmadı bazen aynı öyküyü birkaç kere dinlesem de. Ondan öğreneceğim çok şey vardı. Bana ördüğü bereye, kendi yapıp bize hediye ettiği yağlı boya tabloya, ben nasılsa öleceğim yakın gelecekte deyip bize verdiği gümüşlere bakıyorum şimdi. Hepsine gözüm gibi bakıp kendi çocuklarıma hediye etmek istiyorum hem bu eşyaları hem de Dell'in anısını.
Ne oldu da arabanı o direğe çarptın bilmiyorum; ama senin de istediğin gibi seninin için yas tutmayıp yaşamını kutlayacağımız bir parti vereceğiz. Seni kısa süreliğine de olsa tanıdığım ve kendi soyadıma evlendiğim için eklenen adın eski eşinin değil de seninki olduğu için çok mutluyum. Hoşçakal Dell. Seni çok seviyoruz.
Ben Dell'le yaklaşık dört yıl önce tanıştım. Hayata bağlılığı ve enerjisi bana ilham verdi hep. Onun anlattığı aile öykülerini dinlemek beni hiç sıkmadı bazen aynı öyküyü birkaç kere dinlesem de. Ondan öğreneceğim çok şey vardı. Bana ördüğü bereye, kendi yapıp bize hediye ettiği yağlı boya tabloya, ben nasılsa öleceğim yakın gelecekte deyip bize verdiği gümüşlere bakıyorum şimdi. Hepsine gözüm gibi bakıp kendi çocuklarıma hediye etmek istiyorum hem bu eşyaları hem de Dell'in anısını.
Ne oldu da arabanı o direğe çarptın bilmiyorum; ama senin de istediğin gibi seninin için yas tutmayıp yaşamını kutlayacağımız bir parti vereceğiz. Seni kısa süreliğine de olsa tanıdığım ve kendi soyadıma evlendiğim için eklenen adın eski eşinin değil de seninki olduğu için çok mutluyum. Hoşçakal Dell. Seni çok seviyoruz.
Dell ve ölen kızı Sandy |
Subscribe to:
Posts (Atom)